Günümüzde bu türden bilgiye ulaşmanın son derece kolaylaştığı, bilinmezliğin büyük ölçüde ortadan kalktığı bu teknolojik koşullarda, iki insan insanlık dışı işkence sonrası helikopterden aşağı atılıyor, ve bu insanlık suçu günlerce sosyal medyada haber olmasına rağmen, siyasi erk ve bu ülkenin hukukçuları hiç bir refleks göstermiyor, ve kamuoyuna hiç bir açıklama yapılmıyor, bu insanlık dışı olay örtbas edilmek isteniyor.
Bu tavır politik hesapların ötesinde bir olaydır ve hangi bilişsel mekanizmaların ırkçılığı üretiği de çok açıktır.
Bu ülkede ırkçı davranış ve saldırganlığın tarihi sicili hep bozuktur, ancak amacımız burada bunu anlatmak değil amaç, helikopterden atılan iki Kürt vatandaşın hangi saik ve duygularla vahşi işkenceler sonucu helikopterden atıldığı sorunudur.
Olayı gerçekleştiren kişi, kişiler yada kurumlar hangi duygularla böyle bir insanlık suçu işleyebiliyorlar? Şüphesiz böylesine bir saldırganlık ve ırkçılık korku, tehdit, kin, hor görme ve öteki duyguların toptan farklı kombinasyonlarıyla izah edilebilir.
İnsan kimliğinin dışına çıkılarak ancak bu tür suçlar işlenir, normal insan bütün duygularıyla bu insanlık suçunun karşısındadır. İnsan olarak duygusal hafızasını kaybetmiş kişi/kişiler, kurumlar ve sistemlerin bilinçaltında ırkçılık, bugün bütün saldırgan dürtülerle, iki Kürt vatandaşın azgın işkenceler sonucu helikopterden aşağı atılmasıyla kendisini dışa vuruyor.
Bu konuda durduğum yer itibariyle hukuktan bir beklenti içinde değilim. Olay insanlık suçudur, sorumluları insanlık suçu işlemişlerdir.
GazeteKök.com
