Genel

ÇOK RENKLİ BAYRAKLARI KIZILLAŞTIRMAK!

Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, açık hava

Umut İleri

Reel Sosyalizmin çöküşü sonrası egemen güçler, bu çöküşe neden olan öznel ve nesnel nedenlerin sonucu ortaya çıkan “haklılığı” kullanarak gerek sol içi gerekse sol dışı ideolojik aygıtları aracılığıyla Sosyalizme karşı yoğun bir saldırı başlattılar. Amaçları, Ekim 1917 de ki gibi, başlarına gelen  bir felaketi tekrar yaşamamaktı. Bunun için Reel Sosyalizmin çöküşünün yığınlar üzerinde neden olduğu travmayı kullanarak  harekete geçtiler.

Öyle ki Marksizm’in olmazsa olmazları tartışmaya açıldı!
Sınıf mücadelesi utangaçça yadsındı! Tek devrimci sınıf olan proletaryanın devrimciliği ve devrimdeki öncü rolü sorgulanır oldu!
Başka “devrimci” dinamikler peşinde koşulmaya başlandı!
Ortalık sınıf kaçkınlarından, elveda proletarya diyenlerden geçilmez oldu.

Kimlik siyaseti sınıf siyasetinin önüne konuldu!
Kızıl bayrağın yerini, kimlikleri simgeleyen çok renkli bayraklar aldı!
Ekolojik sorunlar sanki Kapitalizmden bağımsızmış gibi, sınıf mücadelesinin dışında algılandı! Kimileri Marksizm’i aştığını söyledi! Kimileri Marksizm artık dünyayı açıklamakta yetersiz dedi!

Tabii ki Sermaye bu saldırısında yalnız değildi! Kimdi bunlar, kim bu saldırılarda Sermayenin koltuk değnekliğini yaptı? Sermayenin sol içerisindeki Truva atları “sol” liberallerdi bunlar.

Kendine solum diyen partilere sızarak, onların da aracılığıyla bu ideolojik kampanyayı yürüttüler. Ta ki kapitalizm tarihsel sınırlarına gelip dayandığı, kendini yeniden üretemediği bu nedenle de saldırgan politikalarına uygun daha baskıcı, daha zor içeren egemenlik biçimlerine başvurana kadar.

Artık  Sol liberal “dostların” kullanım tarihleri dolmuştu.
Sermaye artık içerisinden çıkılmaz bir kriz içerisinde, kendini ekonomik ve siyasal olarak üretemez duruma gelmişti. Sermaye kendine geldiği bu evreye uygun yeni müttefikler buldu.
Milliyetçilik yeniden baş tacı edildi.

Tabi ki Liberallerin işine gelmedi bu durum! Varlıklarını sürdürebilmek için, ayakta kalabilmeleri için, Sanki hiç geçmiş yaşanmamış gibi “kandırıldık” söyleminin ardına gizlenerek; kimileri ise hala utanmadan “bugün olsa aynı şeyleri savunurduk” diyerek, sığınacakları yeni limanlar aramaya başladılar.

Bulabildikleri arkasında kitlesel desteği olan, beslenebilecekleri tek liman  Kürt hareketinin içerisinde bulunduğu geminin yer aldığı limandı. Onlar da buraya demirlediler ve kısa süre içerisinde, Kürt hareketinin dümenini ele geçirerek, liberal virüsü buradan yaymaya başladılar.

Yeniden içi boş demokrasi çığlıklarıyla, siyaseti egemenlerin belirlediği alan içerisinde tutarak, artık bunalmış kitleleri sistem içi “çözümlerle” uyutma yoluna gittiler.

İşimiz gerçekten çok zor.
Tıpkı bir tarlada yetişen ve tarlanın veriminde olumsuz rol oynayan ayrık otları gibi bunları da yolumuzun üzerinden ayıklamamız gerekiyor.

Bunlara karşı da ödünsüz bir ideolojik mücadele vermemiz gerekiyor.
Komünistlerin yapması gereken,  çok renkli bayraklar yerine tüm bu bayrakları kızıllaştırmak, onları kızıl bayrağın altında toplamaktır.

.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu