Genel

NEREYE DOĞRU

Bir toplum kendi değerleri varsa yaşayabilir,değerleri yoksa yok olmaya mahkümdur.

İdeolojisi,siyaseti,kültürü ve üzerinde şekillendiği ekonomisi ileri bir seviyede ise o toplum ileriye gidebilir ve durmaksızın gelişir.

Ama mevcut sömürü dünyasında bunların hiç biri ilerlemez,gelişmez,tam tersi gittikçe geriler ve yok olmaya doğru hızlanır.

Çünkü üretim ilişkileri ile üretim güçleri arasındaki çelişki büyüdükçe;bu çelişkinin yansımalarıda bütün yaşam alanlarında kendini göstermesi kaçınılmaz olur.

Bütün sorunların özünde ekonomik ve o ekonomik düzeni üzerinde şekillenen sistem belirleyici oluyor.

Türkiye gibi ekonomileri dışa bağımlı hale gelen ülkelerin içinde bulundukları durum bugün dahada vahim bir duruma yönelmiştir.

Özellikle ülkemiz gibi ülkelerde ekonomik buhran kendini sanatta,kültürde,Ailesel yapıda,kadın konusunda,çocuk konusunda,okumada,yazmada,toplumsal ilişkilerde,hak-hukuk anlayışında,adalet anlayışında,devlet ve toplum anlayışında çok büyük çöküntüler ve felaketler eşiğinde, karanlık bir sürece doğru hızlı adımlarla ilerlemektedir.

Mesela ülkemiz özgülünde bir kaç konuyu ele alırsak;

Özellikle son süreçlerde ortaya çıkan tablo korkutucu boyutlar ortaya koymaktadır.

Artık her gün yeni bir kadın vahşice katlediliyor ve devlet seyrediyor,gerekli önlemleri alması gereken yerde,aldıkları önlemleri yerine getirmiyor ve en basitinden İstanbul sözleşmesi gibi (yeterli olmasada yinede korucu özelliği olan) bir sözleşmeyi kaldırarak adeta kadın katliamlarına kapı aralamış oluyor,olduda.

Keza dün Dersim’de izin belgesi alarak mantar toplamaya giden Murat Yıldız isimli bir yurttaşı Helikopterler ile bombalayarak öldürülmesi gibi bir vahşete imza attılar.

Yada Anayasal bir hak olan toplu yürüyüş yasasından yararlanarak hakkını arayan insanlara barbarca saldırılması gibi.

Yada kadın katliamlarını haykırmak için sokaklara çıkmak isteyen kadınlar için sokaklar yasaklanmış ve yapılacak protesto eylemleri tehditler eşliğinde önü kesilmiş,sokaklara çıkılamaz duruma getirilmiş olmaları gibi.

Yada Devlet çete liderleri eşliğinde basın karşısında bol bol fotoğraflı partiler düzenliyorlar ve millet aklı ilede eğleniyor olmaları vb.gibi

Örnekleri çoğaltabiliriz.

Öyle bir zamana getirildiki toplum,adeta parça parça bütün değerlerinden arındırılıp çöpler yığınına dönüştürülüyor.

Dünyadaki mevcut sistemler artık halklar nezdinde umudunu yitirmiş,umut olmaktan çıkmış umutsuz sistemlere evrilmişlerdir.savunulur hiç bir yanı kalmamış, tamamen insanlığa karşı ateş topuna dönüştürülmüştür.

Ekonomik,siyasal,kültürel hiç bir şey artık toplumları ileriye götürmesi söz konusu değildir.

En basidi; bilinçli yönlendirilen COVİD 19 biyolojik savaş ilede toplumları ne hale getirdikleri ortadadır.

Bütün bu durumlar karşısında insanlık kendi değerlerinden sıyrılmayarak,kendi kurtuluş yolunu bulmak zorundadır.

Ya yok olacak,yada insanca yaşayacak.

Artık hiç bir yolun ortası kalmamıştır.Hele hele kendisini avutacak bir durum hiç kalmamıştır.Ya yok olup gidecek,yada kendi geleceğini inşa edecek bir sistemi bulup getirecektir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu