Genel

BREZİLYA’DA SEÇİMİN ASIL GALİBİ BOLSONARO MU?

Ahmet Hulusi KIRIM

Brezilya’da geçen hafta yapılan ve sonucu merakla beklenen seçimin galibi, matematiksel olarak,
yüzde 50.9 oranında oy alan ve ülkeyi daha önce 2 kez yönetmiş refomist sol popülist Lula da Silva oldu. Rakibi mevcut devlet Başkanı, eski asker, aşırı sağcı Bolsonaro ise yüzde 49,1 de kaldı. Ancak, Bolsonarocular’ın Federal Meclis ve Senatoda sandalyeleri Lulacıların iki katı. Ayrıca Rio,
Brasilia,Minas Gerais ve Sao Poulo
gibi önemli valilikler de onların elinde ve bu çok önemli bir güç. Silahlı kuvvetlerin, medyanın ve sermayenin desteğinin Bolsolaro’nun arkasında olması da Lula için ayrı bir handikap.


Lula,2018’de Meksika,2019’da Arjantin,2020’de Bolivya,2021 sonunda Şili ve bu yıl Kolombiya’da, Neoliberalizm karşıtı toplumsal hareketlerin desteğiyle seçim kazanan reformist sol partilerin son halkası oldu. Bölgede, solcu liderlerin zaferleri, koronavirüs pandemisi sonrasında enflasyonist baskının arttığı ve Rusya’nın Ukrayna işgaliyle beraber enerji ve gıda krizinin gündemin üst sıralarına taşındığı bir dönemde geldi.


Lula’nın başkanlık seçimini kazanması bizim şakülü kaymış bazı solcuları ve liberalleri çok
heyecanlandırdı. Sistemi değiştirmeden hiçbir şey yapılamayacağı bilinmesine, onun da ötesinde
Federal Meclis ve Senato da çoğunluk Bolsonaro yanlılarında iken ve geçmişin Syriza, Podemos
örnekleri varken, sevinmenin nedenlerini anlamak gerçekten zor.


Şimdi güncel soru şu: Lula iktidar mı, yoksa topal ördek gibi mi olacak?
Brezilya Güney Amerika’nın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. ABD’ye denk 9,8 milyon
kilometrekare yüzölçümü ve 213.317.639 nüfusu var. Latin Amerika’nın yüzde 47,7’sini kaplayan
Brezilya, Ekvator ve Şili haricinde Güney Amerika ülkelerinin hepsi ile sınır komşusu. Garı safi yurt içi hasıla bakımından Güney Amerika’nın en büyük ekonomisi olan Brezilya ekonomisi gelişmekte olan bir karma ekonomidir.
Bugün dünyamızın en önemli bakir yeraltı, yerüstü kaynaklarına sahiptir. Rusya, Hindistan ve Çin ile beraber 2050’li yıllarda dünyanın ekonomik kaderini belirleyecek ülkelerden biri olacağı tahmin edilen Brezilya yeni bulunan rezervlerle de geleceğin doğalgaz ve petrol devlerinden biri olamaya aday. Brezilya’nın krize karşın BRİÇ ülkeleri arasında varlığını sürdürmesinde, tedarikçi ülke olmasının ve zengin doğal kaynakların rolü büyüktür.


Brezilya’nın coğrafi özellikleri aynı zamanda coğrafi konumunun sonucudur. Brezilya’nın bu
özelliklerinden bir kısmı bölgesel bir kısmı ise küresel etkiye sahiptir. Örneğin dünyadaki canlı
çeşitliliğinin en fazla olduğu yer Amazon ormanlarıdır. Ayrıca dünyada en fazla oksijen üreten
ormanların başında Amazon gelmektedir. Bu özelliğinden dolayı Amazon ormanlarına ”Dünyanın
akciğerleri”
denmektedir. Bu ormanların varlığı küresel bir etkiye sahip olduğu gibi bunların zarar
görmesi de küresel sonuçlar ortaya koymaktadır. Bilim insanları, kereste üretimi, tarım alanı açma ve hayvancılık için tahrip edilen bu ormanların gelecekte küresel düzeyde sorunlara neden olacağını öngörüyorlar.


Başkanlık secimin matematiksel olarak galibi Lula olmakla birlikte, mevcut güçler dengesinde,
hükümet olsa bile iktidar olup olamayacağı çok şüpheli. Çünkü Lula üçüncü dönemine tek başına değil; büyük bir koalisyonla giriyor. Arkasındaki güç, artık sadece partisi PT değil, (esasında PT parti değil 40 bileşenli cephedir) 9 partinin katıldığı bir ittifak. Solcular, Yeşiller, Merkezciler, Muhafazakarlar vs. Yani 9 benzemezli bir masa. Karşısında ise yüzde 49,1 oya sahip, ordunun, medyanın ve sermayenin desteklediği, Federal Meclis ve Senato’da çoğunluğa sahip, gelişen bir faşist hareket var. Bolsonaro Başkanlık seçimini kaybetmiş olsa da, aldığı yüzde 49,1 oy, Federal Meclis ve Senato da mutlak çoğunluk, belli başlı şehirlerin valiliklerinin kazanılması nedeniyle seçimin galibidir denebilir.


Bu yazının kaleme alındığı anda Bolsonaro’nun hükümeti bırakıp bırakmayacağı şüpheli gözükse
de, ABD‘nin, seçimlerin adil olduğunu açıklamasından sonra Biden’in Lula lehine devreye girmesi
kuvvetle muhtemeldir. Bolsonaro’nun sadece faşist değil, aynı zamanda ABD’de darbe girişiminde
bulunan Evangelist bir kliğin mensubu olması da, Biden’in bu seçimde Lula “taraftarı” olması için
yeterli neden!

Tarih önce trajedi sonra maskaralık olarak tekrar eder. Lula’nın iktidar olamayacağı sadece mevcut fiili durumdan kaynaklanmıyor. Daha önceki iki döneminde de iktidar olamamıştı. Çünkü o dönemlerde de Federal Meclis ve Senato da sağcılar çoğunluktaydı ve Mao Zedung’un “bir ordu en yavaş ilerleyenin hızıyla hareket eder” deyişini hatırlatır biçimde, koalisyonu “en sağcının” hızıyla ilerlediği için başarılı olamamıştı. Şimdi de 9 benzemez parti ile hükümet etmeye çalışacak. Kaldı ki Lula, hapisten önceki Lula da değil.

Neoliberal kapitalist sistemin krizi kronikleşmiş ve Brezilya’nın ekonomik koşulları ağırlaşmışken, Lula’nın vaatlerini yerine getirmesi çok mümkün görünmüyor. Muhtemeldir ki topal ördek olacak. En ufak bir açıkta ve istikrarsızlıkta, tepesinde demoklesin kılıcı ile bekleyen aşırı sağın, meclis veya askeri darbesine maruz kalacağını söylemek kehanet olmayacaktır.

7.11.2022

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu