Genel

Heybet AKDOĞAN:Enerji krizi ve uluslararası ilişkiler

Geçtiğimiz günlerde basında önemli bir haber yer aldı.

Habere göre Tahran, Şam’a sattığı petrole fahiş oranda zam yaptı.

Üstelik Tahran ödemelerin peşin yapılmasını istiyor.

Farkındasınızdır, Esad rejimi enerji kriziyle sınanırken, Tahran’ın vermiş olduğu peşin ödeme kararı, Şam için hayati derecede önemli.

Çünkü ülkede petrol artık karaborsaya düşmüş durumda.

Şam ve çevresinde enerjiye ihtiyaç duyan birçok işyerinin kapandığına dair haberler duyuluyor.

Ülke yönetimi önüne geçemediği krize çözümler üretmek amacıyla kesintiye gidiyor, eğlence ve futbol aktivitelerine sınırlar koyuyor ve kamu kurumlarında hafta sonu tatilini iki günden üç güne çıkarıyor.

Tüm bu gelişmelere baktığımızda alınan kararların ticaretle ilgili olduğunu söyleyemeyiz.

Bunun yanında enerjinin, diplomatik ilişkiler ağına dönüştüğü, içinde yaşadığımız zamanın yön değiştiren bir başka politik boyutu.

Bu nedenle enerji konusundaki uluslararası her ilişkinin siyasi bir akılla okunması gerekiyor.

Ankara-Moskova ve Şam arasında yoğun bir temas trafiği yaşanıyor.

Suriye’nin geleceğine nasıl yön verilir tartışmaları gündemde.

Ve bu gelişmeler nedeniyle, Tahran dışlandığına dair endişeler taşıyor.

Bu arada İran’da boş durmuyor.

İran’ın şu an en çok istediği, diplomatik oluşumun bir parçası olmak ve yaşanılacak gelişmeleri kendi çıkarları doğrultusunda kontrol etmek.

Hatırlarsak, son petrol kararları sonrası İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İlk Şam ziyaretini gerçekleştirip, ardından Ankara’ya geçmişti.

Görüşme sonrası Sayın Çavuşoğlu, İran’ın sürece olan katkısından memnun olduklarını ifade etmişti.

Fakat ABD’nin bu süreçten rahatsız.

ABD, üç ülkenin yaptığı konuşmaları detaylıca takip ediyor.

Çünkü olası işbirliği gelişmeleri ABD’nin, Suriye ile olan bağlantısını yakından ilgilendiriyor.

Zira Bakan Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Blinken ile görüştü ve bu konuda Ankara-Suriye yol haritası için yeni öneriler sundu.

Bu görüşlerden sonra ABD’nin yeni hamleler yapacağı bilinen ve beklenen bir durum.

ABD’nin politikalarına hiçbirimiz yabancı değiliz.

Genel gidişata bakılırsa ABD’nin ve diğer ülkelerin Suriye’deki varlık nedenleri ilerleyen günlerde daha çok sorgulanacak.

Yaşanılan enerji kriziyle birlikte uluslararası bürokratik kanallar, yeni dünya gündemini belirleyecek sebepleri doğuracak.

İşin aslına bakarsak, olaylar kurgusu Tahran ve Şam arasındaki enerji alışverişini aşan meseleler.

Gündemde olan her küresel sorun, paylaşılmak istenilmeyen egemenlik savaşı.

Suriye, İran, Türkiye ve ABD sadece küresel iktidar savaşının birer parçaları.


İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu