EMEK-TOPLUMSALLAŞMA-EĞİTİM:

“Elin özgürleşmesi” aynı zamanda emeğin özgürleşmesi, emeğin özgürleşmesi de böylece özgürleşen insanın kendi varlık şartlarını emek sarf ederek yaratmasıyla, kendi kendisinin yaratması demek olmaktadır. Bu ise bir “insansı sürü” olmaktan, insan toplumu olmaya geçişin başlangıcı anlamına gelecektir. Böylece “insansı” bir maymun, “serbest rekabetçi” burjuvalar gibi devamlı bir şekilde göğüs göğüse savaşarak birbirlerini ortadan kaldırmaktan omuz omuza dayanışma haline geçerek, bizim bugün “toplumsal ilişkinin” oluşturulmasına başlamıştır demektir. “TOPLUM” dediğimiz bütün, insanın kendi elleriyle ve emek sarf ederek oluşturulduğu bir yapılanma anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle, kendi varlık şartlarını yaratarak “toplum” dediğimiz, zaman mevhumunu nesnelerde yoğunlaştıran yapılanmayı da inşa eden “insan”; bu kendi ürünü yapılanmayı, gelecek kuşakları böylesi bir yapılandırma içinde “toplumsallaştırarak” eğitmeye, yani TOPLUM dediğimiz yapılanmanın özneleri haline getirmeye başladı demektir”

Mahir KONUK